بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

إِنَّ عَلَيۡنَا جَمۡعَهُۥ وَقُرۡءَانَهُۥ ١٧

Şüphesiz onu toplamak ve okutmak Bize aittir.

– İbni Kesir

فَإِذَا قَرَأۡنَٰهُ فَٱتَّبِعۡ قُرۡءَانَهُۥ ١٨

Öyleyse Biz, onu okuduğumuz vakit; sen, onun okunuşunu dinle.

– İbni Kesir

ثُمَّ إِنَّ عَلَيۡنَا بَيَانَهُۥ ١٩

Sonra şüphesiz onu açıklamak da Bize aittir.

– İbni Kesir

كـَلَّا بَلۡ تُحِبُّونَ ٱلۡعَاجِلَةَ ٢٠

Hayır, bilakis siz, çabuk geçeni seversiniz.

– İbni Kesir

وَتَذَرُونَ ٱلۡأٓخِرَةَ ٢١

Ve ahireti bırakırsınız.

– İbni Kesir

وُجُوهٞ يَوۡمَئِذٖ نَّاضِرَةٌ ٢٢

Bir takım yüzler o gün parlayacak,

– İbni Kesir

إِلَىٰ رَبِّهَا نَاظِرَةٞ ٢٣

Rabblarına bakacaklardır.

– İbni Kesir

وَوُجُوهٞ يَوۡمَئِذِۭ بَاسِرَةٞ ٢٤

Bir takım yüzler de asıktır.

– İbni Kesir

تَظُنُّ أَن يُفۡعَلَ بِهَا فَاقِرَةٞ ٢٥

Belkemiğinin kırılacağını anlar.

– İbni Kesir

كـَلَّآ إِذَا بَلَغَتِ ٱلتَّرَاقِيَ ٢٦

Dikkat edin, köprücük kemiğine bir dayandığı zaman;

– İbni Kesir

وَقِيلَ مَنۡۜ رَاقٖ ٢٧

Çare bulacak kim? denir.

– İbni Kesir

AYARLAR
Okuyucu